Amor Fati

Karşımıza çıkan insanlar tam da o anda karşımıza çıkması gerektiği gibi, bizim biz olmamız için onlardan bir şeyler almamız gerektiği gibi, dinlediğimiz müzik ya da okuduğumuz kitaplar da öylesine bulmuyor bizi. Ve bazen yıllardır dinlediğiniz bir şarkı da size farklı zamanlarda farklı anlamlar kazandırıyor. Beth Gibbons’ın Mysteries şarkısı çıkıyor karşıma eve giderken. Önceleri çokça dinlediğim bu şarkı, şimdi kafamda başka bir şekilde şekilleniyor (klibi olduğunu bile bilmiyordum/unutmuşum, öyle güzelmiş ki).

Yıllar önce bu şarkıyı dinlerken hep nakaratı dikkatimi çekerdi: Mysteries of love, when war is no more, I’ll be there anytime. (Aşkın gizemleri, savaş olmadıkça, ben hep orada olurum) Hem şükran, hem vazgeçmişlik, biraz huzur, biraz da yenilgiyi kabullenmek.

Ama bu sefer başka bir kısmı ilgimi çekti: Nobody made this war of mine. Aynı şarkının içinde, hem savaş olmasın, ben orada olurum diyor, hem de bu benim savaşım, bu savaşı yaratan benim diyordu sevgili Beth. Hayat dediğimiz savaş, özgür irademiz aslında. Bu hayatta neyin savaşını veriyorsak, hepsini teker teker yaratan bizleriz. Kısıtlanmış olsak da, Sartre’ın dediği gibi, zincirlerimiz içinde bile özgürüz aynı anda. Düşlerimizde, düşüncelerimizde özgürüz. Binlerce kez karşımıza çıkan şarkıyı dinlerken hangi tarafını dinleyeceğimiz bize kalmış. En boktan şeylerin içinde bile bir pırıltı görmek bize kalmış. Nietzsche’nin yeni yıl dileği geliyor aklıma şimdi de, o da bir nedenden karşıma çıkmış olmalı. Ama onu yıllarca aklımda tutmayı da ben seçtim. Şen Bilim adlı kitabından:

Şeylerde zorunlu olanı, güzel olanı görmek için, öğrendikçe
öğrenmek istiyorum. Öğrenince şeyleri güzelleştirenlerden biri
olacağım. Amor fati! Bundan sonra benim aşkım bu olsun. Çirkin
olana savaş açmak istemiyorum. Suçlamak istemiyorum, suçlayanları
suçlamak istemiyorum.

Amor fati. Kaderini sev. Friedrich bile savaş açmak istemiyorum artık çirkinliğe diyor, güzelleştirenlerden olacağım. İşte en anlamlı savaş bu olmalı diyorum kendime, çirkinliğe savaş açmadan güzelleştirebilmek şeyleri. Her şeyde özgür iradeye sahip olduğunu bilsen de, karşına çıkanları kucaklamak. Ve güvenmek kaderine, sevmek onu. Ben öğrendikçe kaderimdeki şeyleri, güzelleşecekler. İşin sırrı bakabilmekte o gözle. Nihilist birisinin sürekli kaderden bahsetmesi de bundan olsa gerek. Bana Beth’i ve Friedrich’i verdiği için sevdim kaderimi bugün.

Published by

Pelin

aspiring minimalist, English teacher, coffee aficionado, and maker of things.

2 thoughts on “Amor Fati”

Leave a comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.